Yazar: Alpin

Bu kitabı manga'yı temel olarak alıp Japon kültürünü ve bu kültürde Japon annelerinin yerini inceleyen bir antropoloji kitabı olarak nitelendirebiliriz. Kitabın yazarı aslen Ph.D sahibi bir antropolog. Bu nedenle, kitaptaki incelemeler bir akademisyen gözüyle hazırlanmış ve ünlü antropolog ve filozoflara göndermeler yapılmış ve onların teorilerinin Japon kültürü üzerindeki geçerlilikleri araştırılmış. Babcock, Behar ve Lutz gibi ünlü feminist antropolog'ların görüşleri incelenmiş. Ama daha çok Freud'un babalık yaptığı psikoanaliz yöntemi uygulanmaya çalışılmış. İlk başta psikoanalizin Frued'un düşüncelerine göre yapılacağını sanmıştım, ama Jean Laplanche ve J. B. Pontalis gibi psikoanalizci akademisyenlerin görüşlerinin de incelendiğini görünce şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Ama en ilginci de Japonya'daki psikoanalizin kurucusu olan Kosawa Heisaku'nun Ajase Kompleksi'nin Frued'un Oedipus Kompleksi'yle karşılaştırılarak Japon sosyal hayatının üzerinde denenmiş olmasıydı.

Kitapta genelde annelerin manga'lardaki konumu incelenmiş olmasına karşın, manga'yla tamamen alakasız konular da işlenmiş. Mesela kitabın bir bölümü Japonya'daki annelerin sorumluluklarına ayrılmış. Bu nedenle bu kitaba sadece bir manga incelemesi demek yanlış olur. Kitapta temel olarak antropolojide seksin yeri, feminizm, çıplaklığın cinsel yanı, erotik manga'lar, Japon annelerin çocuklarına karşı olan sorumlulukları, aile içi cinsel ilişki ve cinsel bölgelerdeki kılların sansürü konuları ele alınmış.

Kitabın dili genelde normal olmasına karşın felsefi konular incelenirken oldukça ağırlaşıyor. Bunda kullanılan çok sayıdaki felsefe teriminin büyük etkisi var. Bu kısımları anlamak için mutlaka daha önceden gelen bir felsefe altyapısına ihtiyaç var, çünkü bir çoğu kitapta açıklanmıyor. Freud'un bahsi geçen kitaplarının çoğunu okumuş olmamama rağmen bu kısımları anlamakta zaman zaman oldukça zorlandığımı itiraf etmeliyim.

Kitap bazı konularda oldukça bilgilendirici. Japon aile hayatı hakkında oldukça önemli bilgiler içeriyor. Ne de olsa yazar, Japonya'da yaşadığı süre zarfında ailece yaşamış oldukları çok sayıda deneyimi kitabı sayesinde aktarıyor ve bunları batılı bir kadın olarak farklı gözlerle inceliyor. Ama ilgimi çeken şey kitaptaki örneklerin yetersiz oluşuydu. Özellikle felsefi konularda vardığı sonuçların doğruluklarını örneklerle pekiştirseydi çok daha iyi olurdu. Yine de bu kitabı yukarıda saydığım konu başlıklarıyla ilgilenen herkese tavsiye ederim.