|
Kidou Senshi Zeta Gundam Hakkında Yorumlar
Anime'nin Adı: Kidou Senshi Zeta Gundam
Yazar: Akuma_Blade
Tarih: 17/04/2008
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 1 kişi (%100) yorumu faydalı bulmuş.
Müzik: 9
Video: 10
Hik.-Anlat.: 10
Karakter: 10
Tasarım: 10
İzlenebilirlilik: 8
Genel: 9.50
|
Genel: Bundan 5-6 yıl kadar önce, Gundam 0079 Movie Trilogy'sinden hemen sonra elime geçen ilk tam Gundam serisiydi Zeta Gundam. İzlememle birlikte de o zamana da izlediğim en iyi 5 TV serisinden biri olarak andım ki bu düşüncem halen sürmekte.
İnsanların genel kanısına baktığımda çoğu kişinin seriye ilkin Gundam SEED ile başladığını (ve maalesef UC serileri konusunda tam bir habersizlik olduğunu) görmekteyim: Zeta Gundam ise, her yeninin "iyi olan" olmadığını ve orjinalitenin asla unutulmayacağına dair ideal bir örnek.
Öncelikle 1985'in imkanlarıyla bir TV serisi için yapılabilecek belki de en üst noktadır Zeta Gundam: Grafiklerinden müziklerine, karakter kadrosundan Drama dozuna dek şu ana dek sadece Gundam yada Mecha adına yapılanların değil, tüm Anime tarihinin en iyisidir kanımca. Zamanı için başka bir TV serisinin bu anlamda kıyas gösterilebilmesi kolay değildir. Bunda en büyük pay zamanı için ilgi görmesi amaçlanmamış olması... Seri vizyondayken izleyen çoğu kişi serideki anlatıma empati kuramadı, aşırı karamsar atmosferden korktu veya seride eğlenemediği için seriyi sevmedi. Oysa birçok insan 10 yada 20 yıl sonra seriyi izlediğinde layık olduğu değeri verdi. Zira Zeta Gundam'ın 1985'de verdiği bu anlatım 9/11 sonrası bir korku imparatorluğuna dönüşen Yeni Dünya Düzeni'ni belki de en iyi öngören seri oluyor. Serinin bu yüzden olsa gerek, Batı ülkelerinde yaklaşık 20 yıl boyunca resmi şekilde gösterilemediğini not düşmemiz gerek (Serinin DVD seti son başkanlık seçimlerinin oluşturduğu kısa boşluktan yararlanılarak hazırlanabildi ama maalesef bu da bazı çeviri hatalarına neden olmuştu)
Bugünse üzerinden geçen 20 yılı aşkın süreye rağmen Zeta Gundam'ın bir klasik olduğunu her zamankinden daha iyi anlıyoruz: İzleyen birçok kişinin beklentilerini ve bakış açılarını yeniden biçimlendiren seri bugün bile benzerine tanık olamayacağınız zihinsel tadlar vaad etmekte...
Bazı grafikler 80'lerde yapılabileceklerinin sınırlarını zorlarken (ilk 18 bölüm bunun açık örneği) bazı grafiklerse (az görünen karakterler gibi) fark oluşturacak kadar farklı çizilmiş olabiliyor. Sanırım seri için fazladan birkaç aylık bir çalışma yapılsa tamamen zamanını aşan çizimlere sahip olabilirdi ama bu hali bile gayet yeterli: Açıkça söyleyebilirim ki Zeta Gundam, 80ler boyunca yapılan TV serilerinde animasyonun kullanışı açısından en ideal örneklerin en üstünde gelmekte...
Açıkça söylemem gerekirse birçok kişinin beklentisinin aksine Zeta Gundam'ın şu ana dek Gundam için yapılmış en iyi TV serisi olduğunu söyleyeceğim: Seri ilk 18-19 bölüm boyunca adeta durmayan bir tempoda ilerliyor ve serinin atmosferinin tutkunu oluyorsunuz. (Bu evre aynı zamanda serinin mekanik aksiyon kullanımının da en ideal gözlenebildiği devre oluyor) 20-32 arasında ise değişim devresine giriliyor ve aksiyondan çok drama'ya kayılıyor (Aynı zamanda ilk 18-19 bölümdeki solid durum anlatımı bu evrede Yoshiyuki Tomino'nun tüm serilerinde görünen ağır ağır artan drama ve alternatif gerçekçilik -buna ileride tekrar değineceğim- noktasına geçiyor) 32. bölümle birlikte seri, artık asla bırakamayacağınız bir hikaye ve karakter gelişimine ulaşıyor ve 50. bölümdeki final de serinin misyonunu olabilecek en mükemmel şekilde noktalarken tüm Anime tarihi içindeki en özgün finallerden biriyle Zeta Gundam sonlandırılıyor. Geride ise sadece izleyenlerin anlayabileceği, fakat kolay kolay betimlenemeyecek bir zihinsel tad kalıyor.
Öncelikle uyarayım: Seriyi anlattığım ve izlemesine vesile olduğum çoğu arkadaş Gundam SEED gibi aslında tam bir Drama barındırmayan serilerden sonra Zeta Gundam'ı izlediğinde aşırı karamsar olay akışına, Yoshiyuki Tomino üslubu drama anlayışına ve seçilen finale alışamadı ki, aslında bir noktadan sonra gerçekten de Camille Bidan karakterinin başına gelmeyen kalmıyor. Yanlış anlamayın: Ben serideki bu Drama anlayışından rahatsız olmadım hatta bu seviyede kullanılması bize fazlasıyla empati yapma imkanı bile veriyor fakat tüm arkadaşlar karamsar serilerden ya da derdi bir evren oluşturmak olan serilerden hoşlanmayacaktır. Yine de serinin asla ıskalanmaması gereken bir klasik olduğuna dair düşüncem hala yerini koruyor.
Mecha serilerinin bazılarında, türe özel bir ilgi duymayan bazı arkadaşları rahatsız ettiğini gördüğüm savaş hususu da ilginç şekilde sıradışı ve merak uyandırıcı hale getirilmiş: Eski UC serilerinden tanıdığımız kahraman karakterler savaşa dahil olsalar bile düşmanların herhangi bir rütbelisi karşısında oldukça zorlanıyorlar. Hatta ilk 18-19 bölümün sonlarında görebileceğiniz Asshimar yada Gaplant'a karşı yapılan savaşlar serinin diğer Gundam serilerine olan farkını belirgin şekilde ortaya çıkıyor. Benzer şekilde serinin ileriki bölümlerine dair bir spoiler vermek istemesem de genelde Anime serilerinin tamamına yakınında görülmesine karşın, bazı düşman karakterler ana karakterin kendisiyle yakın dövüşe girmesine karşın öldürülemiyor ve seriyi sağ bitiyorlar. Hatta serinin sonunda bile kahramanın kendisi için bile %100 zaferden bahsedilemiyor: Seri, savaşın yıkıcılığı ve trajedilerinin yanısıra kaosunu da çok güzel anlatmış.
Mecha dizaynları olarak şunu söylemeliyim: Gerçek bir başyapıt! Gundam SEED DESTINY gibi yeni denilebilecek çoğu seride bile hala Zeta Gundam birimlerine yönelik birçok rip-off'lar görmekteyiz. Bakışımıza serinin yapıldığı döneme kaydırdığımızdaysa, serinin baskın şekilde dizayn özgünlüğü, çok fonksiyonluluk, zamandaş serilere göre gerçekçilik gibi çoğu noktada başı çektiğini görürüz ki şu an bile çıkan çoğu Mecha serisinde Zeta Gundam'daki çeşitliliği -ne yazık ki- görememekteyiz. Zeta Gundam bu anlamda sürekli incelenecek ve örnek alınabilecek eskimez örneklerden birisi konumunda.
Müziklere ayrı bir parantez açmalıyım: 6 diske yayılan Soundtrack'leri 80'lerin en iyi TV serisi kolleksiyonlarından birini oluşturuyor. Açılış müzikleri serinin melankolik havasını tamamlarken, serinin ortalarındaki ekleme parça ile bitiş müziği ise serinin kaotik havasına tezat oluşturacak çocuksu tınılar barındıran, kısa süreli rahatlama sağlayan parçalar olmuşlar. Soundtrack'in bahsettiğim vurucu gücünü ise korku, kaos, huzur, melankoli gibi sayısız hissi bir arada veren, senfonik ve jazz arasında gidip gelen çalışmalar olmuşlar: Örneğin "The New World" bir savaşın kısa süre öncesinde Fa ve Camille gibi karakterlerin çocuksu bir huzur ve zihinsel rahatlama arayışlarını temsil ederken, sadece birkaç kez duyduğumuz ama 49. bölümde etkisinin doruğuna çıkan "Zeta Gundam Theme" sizi adeta tüm benliğinizle sarsıyor (Movie III'de bu tema seçilen yeni finaldeki hissiyatla ters düşmemek için bilerek kullanılmamış olmalı) Her halukarda seri müzik anlamında da eşi az bulunur bir harika.
Beklentiniz ne olursa olsun genel görüş babından kendi düşüncemin nedenlerini vermek istiyorum: Serideki drama anlayışı ve karakter tasarımları düşman karakter kadrosunun bile eşi benzerine daha önce rastlanmamış hale gelmesine yol açıyor. Bir tarafta Sara, Rosamia yada Four gibi karakterlerden diğer tarafta Hamaan, Haymann ve Scirocco gibi uç düşman tiplere dek hiçbir karakter diğerinin karbon kopyası değil. Hatta bazıları için büsbütün üzülüyor, bazılarını da daha önce yaptıklarından ötürü bizzat cezalandırmak istiyorsunuz. Hatta seride 10 bölümden kısa görünen düşman karakterler bile ölmeden bize kendi hayalleri yada acılarını göstererek sarsılmamıza nedne oluyor.
Başta Camille Bidan'ın, sonra da diğer tüm karakterlere yapılan betimlemeler ve onlara yöneltilen tüm karşıt durumlarda verdikleri tepkiler onları tek boyutlu karbon karakterler olarak görmemizi engelliyor. Hatta bir noktadan sonra Camille karakterinin zaman içerinde geçirdiği olgunlaşma sürecini adeta kendimizde hissediyoruz. Zeta Gundam'dan hemen önce -aslında şu anda da- pek kimse bilmese de ağır bir depresyon hali içerisindeydi ve bu proje de bu ruh halinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. (Episode 20'deki Camille-Four karşılaşmasından Camille'yi aslında bir ölçüde yönetmenin kendisini yansıtışı olarak da görmek mümkün bu bağlamda) Bu olay aynı zamanda Quattro ve Amuro gibi yan karakterlerde bütünleyici faktör olarak karşımıza çıkıyor: Ve görüyoruz ki aslında hikayedeki tüm karakterler geçmişte yaptıkları hataların yada kendi kişisel zayıflıklarının karma'sını çeken/çekecek olan, "figüranlaştırılma" illeti ile en ufak alakası olmayan insanlar. Acı çekiyor ve üstlendikleri amaç uğruna bu acılarını arka plana atıyorlar. Çoğu serinin aksineyle eski hataları yada kişisel zaafları bu karma oluşu sürecinde bile farkedilir noktalar olmakta.
Anlatmama çok gerek yok: Hikayenin gücünü izledikçe hissedeceksiniz gerçi ama önceki serilerde görünen bazı karakterlere dayanması ve ileriki serilerde görünecek yeni karakterlere de yol açması, bu şekilde oluşan kadronun da klişelerden uzak şekilde işlenmesi yönünden benzersiz bir senaryo Zeta Gundam.
İyi Yanları: Yukarıda...
Kötü Yanları: Yukarıda...
Sonuç: Sonuç faslına geçersek: Zeta Gundam gerçek bir klasik, hem de asla eskimeyecek nadir efsanelerden birisi: Eğer bu seriyi izleyip de sevmezseniz bitirmek için bir şans tanıyın. Hala sevmezseniz 1 yıl sonra tekrar izleyin, olmazsa 5 yıl sonra... Göreceksiniz, bir noktada seri sizi mutlaka anlatmak istediği şeyleri farkettirecek ve tüm benliğinizle sizi düşünmeye ve değişmeye zorlayacak. Öyle bir seri ki, eşi ileride bile asla yapılamayacaktır kanımca.
not: Zeta Gundam'a gözatmadan evvel eğer yapabiliyorsanız serinin öncesindeki tüm prequel'leri izleyin ve seriye öyle geçin. Zira seri diğer U.C. örneklerinde olduğu üzere gerçek bir "Genişletilmiş Evren" görevi görüyor.
|
Yazar: Edenknight
Tarih: 17/04/2008
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 1 kişi (%100) yorumu faydalı bulmuş.
Müzik: 9
Video: 9
Hik.-Anlat.: 10
Karakter: 10
Tasarım: 8
İzlenebilirlilik: 6
Genel: 8.67
|
Genel: Zeta serisine başlarken okuduğum hemen her yorum ve izlemiş insanların düşünceleri hep aynı yöndeydi:"bu Gundam evreninin en karanlık serisidir!" Elbettte böyle bir konsensusla karşılaşınca insan ister istemez düşünüyor acaba ne kadar karanlık olabilir diye. Olaylar U.C. evrenindeki devasa One Year War'dan yıllar sonra geçiyor ve bu sefer Kamille Bidan isminde genç bir ana karaktere sahip (Amuro Ray ile benzerlikleri olduğu kesin) kendi bencilliği, merakı ve korkusu yüzünden bindiği yeni Gundam robotundan serinin sonuna kadar çıkamıyor ve destansı bir savaşa girişiyor, öte yandan ilk serinin kötü adamı denebilecek karakteri Char Aznabile ise yok olan Zeon'dan sonra bu kez kendisine Titans diyen Earth Federation'ın en güçlü ve tiranik koluna karşı isyancılarla beraber savaşıyor. Yolları Kamille ile kesiştiğinde ise olayların seyri bambaşka bir yere sürükleniyor, iki Newtype arasındaki bu öğretmen-öğrenci bağı ikisiyle birlikte dünya düzenini de değiştirmeye yönelik olaylar zincirinin başlatıyor, ilk seriden hayatta kalan tüm karakterlerin de irili ufaklı rollerde gözüktüğü seri, devreye giren çoğunluğu kadın yeni karakterlerle de gayet zengin bir kadroya sahip oluyor ve etkisi güçleniyor. Üç kutuplu ve iyinin kötüyle ayırt edilemediği gri bir zeminde gidip gelen bu karakter ordusu serinin en güçlü ve klasikleşmesini sağlayan yönü belki de.
İyi Yanları: Müthiş, müthiş, müthiş karakterler! Destansı anlatım ve bir trajedyaya yaraşır olay örgüsü, türler karması çok başarılı ve sıkılmanıza izin vermiyor, hemen her karakterin bir duruşu ve kendine özgü yanları var ve bu çok ince detaylarla hissettirliyor. Zamanına göre mükemmel animasyonlar, alıp götüren müzikler ve detaylı senaryo seriyi daha da değerli kılıyor. İnsana dair hemen her duygunun yer bulduğu yapım, sert anti-militaristik duruşu yüzünden uzun yıllar batıda yayınlanmamıştı, insan hayatının nelerle takas edildiğine pek çok örnek verip en acımasız noktalardan vurması da yapımın etkisini güçlendiriyor, ilk seriden tanıdığımız Amuro Ray ve Hayato gibi karakterler çok büyük artı ve Zeta'nın havasına tam uyuyor, özellikle Amuro ve Char arasındaki ilişkinin ilk seriden bu yana geldiği nokta görülmeye değer, insan doğası ve davranışlarına yapılan tespitler o kadar iyi ki, bunun bir animasyon yapıtı olduğunu unutup karakterler ile bir hissetmeniz yüksek bir ihtimal, teknik çizimlerin ulaştğı detay seviyesi ve kalitesi için bile izlenebilecek bir yapımken aksiyonu sadece gerekli yerlerde kullanıp ağırlığı karakterler arası ilişkilere vermesi de ayrıca alkışı hak ediyor, Gundam serilerinin en ağırbaşlı ve olgun yapıtı olması da ayrı bir başarı. Sağlam politik göndermeleri de unutmamak lazım.
Kötü Yanları: Aşırı karanlık! Olabilecek her türlü dramatik öğe denenmiş, kan banyosuna dönen son bölümlerin dışında serinin genelinde de oldukça üzücü pek çok olay yaşanıyor, buna karşılık sevinçli hemen hiçbirşey olmuyor, bu da ister istemez izleyiciyi boğuyor ve eğlence yönünü baltalıyor. Özellikle finalde karakterlerin geldiği son durum gerçekten ağır bir darbe ve içinizde büyük bir boşluk yaratıyor, bunun dışında kimi olayların biraz hızlıca açıklanıp gçiştirildiğini düşünüyorum,ara sıra şimdi ne oluyordu bunlar niye savaşıyor gibi sorular akıldan geçmiyor değil, serinin kadınlara karşı takındığı acımasız tutum da bir süre sonra "yeter artık, kimse mi mutluluğu hak etmiyor?"dedirtmiyor değil. Bittikten sonra bunalıma sokabilecek kadar üzücü olayların ardı ardına sıralandığı böyle bir seriyi yine de bu kadar seveceğimi tahmin etmezdim.
Sonuç: Herkese göre değil, aksiyon kimi zaman azalıyor ve gerçekten çok karanlık. Ama herşeye rağmen bunlar serinin bir klasik olmasını engellemiyor, günümüzdeki pek çok yapıtın erişemediği derinliğe ve teknik kaliteye erişen nadide bir yapım, mecha-dram-askeri-politik yapımlardan hoşlananların muhakkak izlemesini öneriyorum, bunun dışında sadece sağlam bir dram ve iyi karakterler izlemek isteyenlerin de beğeneceği bir seri Zeta Gundam...
|
Yazar: Sandman
Tarih: 06/02/2007
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 1 kişi (%100) yorumu faydalı bulmuş.
Müzik: 9
Video: 8
Hik.-Anlat.: 9
Karakter: 9
Tasarım: 9
İzlenebilirlilik: 8
Genel: 8.67
|
Genel: Nerden başlasam bilemiyorum. Z Gundam , Gundamın kronolojik sırada kendisine kadar gelen animeler içerisinde en değişik duruşa sahip bir anime . Gundam UC(Universal Century) evreninde gelişen olaylardan itibaren 0087 yılından başlayan bu animede bir çok olaya şaşırmış , bir çok yerde üzülmüştüm. Drama bakımından en üst seviyeye ulaşmış , son bölümlere doğru ise o kadar karanlık bir atmosfer bastırmıştı yine de benim favorilerim arasında üst sıralarda yer edinmiştir. Eğer Z Gundam ı izlemeye oturuysanız , devasa robotların savaşından ibaret bir seri beklemeyin. Birçok türün harmanlandığı animeyi seyrederken kendinizden geçecek , yönetmen Tomino-san a hem övgüler yağdırırken hem de sağlam eleştiri yaparken bulacaksınız kendinizi.
İyi Yanları: Baştan sona Gundam evrenindeki UC 0079-0087 sonra gelişen olayların etkilerini çok güzel yansıtmış. Animasyon kalitesi o zaman şartlarına göre mükemmel denecek kadar iyi , artı olarak giriş bölümünden etkisini hissettirmektedir. Yoğun bir tür harmanlamasının getirdiği , eğlence ,hüzünü bir arada yaşatırken , bir anime nasıl sonlanır hakkında güzel bir ders vermekte eser. Karakterlere gelince çok karaktere sahip olmasına rağmen her biri kendine has duruş sergilemekte ve bu sayede animeye daha iyi odaklamayı sağlamakta. Hikaye tamane kendine bağlamakta , sonraki aşamalarda heleki 36.Bölümden sonra oldukça hızlanıp , seriyi bitirme heyecanı ile dolup taşırmakta. Bir Mecha Animesinden istenen herşeyi sağlamakta olduğunu söyleyebilirim.
Kötü Yanları: Karanlık atmosfer bazen o kadar baskın hale geliyorki , aslında biraz sınırlarını zorluyor , hatta abartıya kaçınıldığı görülüyor bariz şekilde.
Sonuç: Eğer Gundam Evrenine yolunuz düşmüşse ve ya aşırı Gundam SeeD fanı olmuşsanız , tavsiyem bu animeyi kesinlikle kaçırmamlısınız . Belki de Gundam evrenindeki hem en önemli seri hem de en başarılı seri diyebilirim.
|
Bu anime hakkında kendi yorum ve puanlarınızı girmek için buraya tıklayın
|
|
|